Göztepe Spor Kulübü'nün sevilen futbolcularından Barış, geçtiğimiz yıl yaşadığı trajik bir kaza sonucunda hayata veda etmişti. Barış'ın ölümü, hem futbol camiasında hem de geniş bir toplulukta derin bir üzüntü yarattı. Cumhuriyet savcılığı, meydana gelen kazanın ardından yürütülen soruşturmayı tamamlayarak davanın seyrini belirleyici nitelikteki kararlarını ortaya koymuştu. Ancak, davanın sonuçlanmasının ardından verilen karar, istinaf mahkemesine taşındı. İstinaf mahkemesinin geçtiğimiz günlerde verdiği son karar, camiada yankı uyandırdı.
Olay, geçtiğimiz yılın yaz aylarında Bornova ilçesinde meydana geldi. Barış, antrenmandan dönerken dikkatsiz bir sürücünün neden olduğu trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Barış'ın ölümü sonrasında, aile ve kulüp bu süreçte büyük bir acı yaşadı. Frekans ticiri yapılan hadiseye ilişkin davalarda ailenin avukatları, sorumlular hakkında ağır ceza talep etmişti. Kazanın olduğu günün hemen ardından olay yeri inceleme ekipleri, kazanın tam olarak nasıl gerçekleştiğine dair delilleri topladı. Olayın ardından sürücü, kazanın meydana geldiği sırada alkollü olup olmadığı yönünde yapılan testlerde, yasaların belirlediği sınırları aştığı tespit edildi. Bu durum, hem mahkeme sürecinde hem de kamuoyunda büyük bir tartışma konusu oldu.
Savcılık, ölümcül kazayla ilgili olarak sürücünün suçlu bulunmasını ve ceza almasını talep etmişti. Ancak, bir kısım hukukçular bu tür durumları ele alırken karmaşık hukuki detaylara dikkat çekiyorlar. İstinaf mahkemesinin vermiş olduğu karar, kamuoyunu ikiye böldü. Bazı kesimler, haksızlığa uğrayan Barış'ın ailesinin adalet arayışı için cesur bir mücadele vermesi gerektiğini söylerken, diğer bazı kesimler ise mahkemenin daha insaflı bir karar vermesini istiyordu. İstinaf mahkemesine yapılan başvurunun ardından, işlemlerin ne kadar süreceği merak konusu oldu. Aile, adaletin yerini bulmasını istiyor ve hukuki mücadelelerinin sonuna kadar süreceğinin altını çiziyor.
Barış'ın kaybı, Göztepe camiası için sadece bir futbolcunun kaybı değil, aynı zamanda bir dostun, bir kardeşin ve bir yanlının da yitirilmesi anlamına geliyordu. Takımın önemli bir oyuncusu olan Barış, hem saha içindeki performansı hem de saha dışındaki kişiliği ile herkesin kalbinde taht kurmuştu. Ailesinin, dostlarının ve takım arkadaşlarının acısı hala taze. Bu konuda verilen karar, Göztepe camiasının ve futbol dünyasının dikkatle takip ettiği bir durum olmaya devam ediyor. Kazanın ardından Barış’ın anısına çeşitli etkinlikler yapıldı ve Göztepe taraftarları, sosyal medya üzerinden #BarışİçinAdalet diye kampanyalar yürütmeye başladılar.
Göztepeli Barış'ın ardında bıraktığı miras ve kazanın getirdiği toplumsal duyarlılık, toplumun haksızlıklara karşı daha duyarlı hale gelmesine vesile oldu. Bu olay, yalnızca bir kaza olmanın ötesine geçerek, trafikte dikkat edilmesi gereken önlemlerin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kazaların önlenmesi, sürücülerin ve yaya geçitlerinin güvenliğinin artırılması için ne gibi adımlar atılacağı konusunda tartışmalar devam ederken, istinaf mahkemesinin verdiği karar ise daha geniş bir hukuki mücadelenin de startını vermiş oldu. Barış’ın ailesi ve Göztepe camiası, sonuna kadar hak arama mücadelesini sürdüreceklerini ve adaletin yerini bulması için gereken her adımı atacaklarını ifade ettiler.
Sonuç olarak, Göztepeli Barış'ın öldüğü kazayla ilgili istinaf mahkemesinin verdiği karar, sadece bir hukuki mesele olmanın ötesinde, toplumun adalet anlayışına dair önemli bir örnek oluşturuyor. Barış’ın anısı, hayatının son anlarında bile sporun ve kardeşliğin değerlerini temsil ediyor. Bu bağlamda, hukuken atılacak adımların yanı sıra toplumsal bir bilinçlenmenin de sağlanması gerektiği düşünüyoruz. Geçmişte yaşanan bu trajik olaylar, gelecekte benzer kazaların yaşanmaması adına ne denli kritik bir öneme sahip. Barış’ın anısına sahip çıkmak, adalet arayışında da kayıtsız kalmamak her birimizin sorumluluğu.